Ovaören Resimleri

5.31.2014

0 yorum

Bizim Köy Ovaören

0 yorum

Tabal Krallığı'nın Ana Merkezlerinden Biri Bulundu

0 yorum

Nevşehir'in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören beldesi sınırları içerisinde kalan Ovaören arkeolojik yerleşim alanı içerisinde, Yassıhöyük kazısı sırasında Tabal Krallığının ana merkezlerinden birisi ortaya çıkarıldı.

Nevşehir'in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören beldesi sınırları içerisinde kalan Ovaören arkeolojik yerleşim alanı içerisinde, Yassıhöyük kazısı sırasında Tabal Krallığının ana merkezlerinden birisi ortaya çıkarıldı.

Gülşehir'e bağlı Ovaören beldesi sınırları içerisinde kalan Ovaören arkeolojik yerleşim alanı içerisindeki Yassıhöyük kazısının çalışmalarını incelemek üzere düzenlenen geziye Vali Abdurrahman Savaş ve eşi Hafize Savaş, Gülşehir Kaymakamı Mesut Yakuta, Nevşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Yücel Menekşe, Müze Müdür Vekili Mevlüt Coşkun ve yetkililer katıldı. Bilimsel başkanlığını Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yücel Şenyurt'un yaptığı, 25 arkeolog ve öğrenci ile 30 işçiden oluşan bir ekiple yürütülen Ovaörenbeldesindeki Yassıhöyük kazısının bu yılki bölümünün 15 Ağustos'a kadar devam etmesi planlanıyor.

Yürütülen kazı çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt, Ovaören beldesinin yaklaşık 2 kilometre güneydoğusunda yer alan Ovaören arkeolojik alanının zengin tarihi potansiyeli ile ön plana çıktığını dile getirdi. Bölgede 2007 yılından beri sürdürülen kazı çalışmaları ile Kalkolitik Çağ'da başlayıp (M.Ö.5500) Demir Çağı sonuna kadar (M.Ö. 330) kesintisiz şekilde devam eden bir yerleşimin varlığını saptadıklarını belirten Şenyurt, günümüzden 7500 yıl önceye kadar dayanan bu tarihsel zenginliğin, bölgenin jeopolitik konumundan kaynaklandığını belirtti.

Yüzeyden 4 metre derinliğe kadar indiklerini ve Hitit dönemi tabakalarına ulaştıklarını belirten Şenyüz şöyle konuştu: "Bu yıl en alt tabakalara kadar inmeyi planlıyoruz. Öyle inanıyorum ki elde edebileceğimiz yazılı belgeler, Ovaören Anadoluarkeolojisinin son 30 yıl içerisindeki en önemli kazı alanlarından birisi olacaktır. Kral Yolu ve İpek Yolu'nu, Anadolu'nun orta kesiminde birbirine bağlayan doğal bir güzergah üzerinde yer alan bölgede ayrıca Alayhan Kervansarayı, Suvasa Hiyeloglif Yazıtı, Zeus Kaya Anıtı, Geç Antik döneme ait Osiana yerleşmesi ve Ortaçağ'a ait Filiköreni gibi kültürel kalıntılar bulunuyor. Bölge Anadolu tarihi açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Yassıhöyük'te 5 yıldan beri Demir Çağı tabakalarında yoğunlaştırılan kazı çalışmaları ile Tabal Krallığının ana merkezlerinden birisini ortaya çıkardık."

Ovaören Kazısı Başladı

0 yorum
Ovaören arkeolojik yerleşim alanı içerisindeki
Yassıhöyük kazısının bu yılki bölümüne başlandı.

Gülşehir’e bağlı Ovaören
beldesi sınırları içerisinde
kalan Ovaören arkeolojik
yerleşim alanı içerisindeki
Yassıhöyük kazısının bu
yılki bölümüne başlandı.
Bilimsel Başkanşlığını Gazi
Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Arkeoloji Bölüm
Başkanı Doç. Dr.
S. Yücel Şenyurt'un
yaptığı, 15 arkeolog ve 25 işçiden oluşan 40 kişilik
bir ekip ile yürütülen Ovaören beldesindeki Yassıhöyük kazısının

bu yılki bölümünün 15 Ağustos'a kadar devam etmesi
planlanıyor Yürütülen kazı çalışmaları
ile ilgili bilgiler veren Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. S. Yücel Şenyurt, Ovaören beldesinin
yaklaşık 2 km güneydoğusunda yer alan Ovaören Arkeolojik alanının zengin
tarihi potansiyeli ile ön plana çıktığını söyledi.
Bölgede 2007 yılından beri sürdürülen kazı çalışmaları ile Kalkolitik
Çağ'da başlayıp (M.Ö.5500) Demir Çağı sonuna kadar (M.Ö. 330) kesintisiz
şekilde devam eden bir yerleşimin varlığını saptadıklarını belirten Şenyurt,
günümüzden 7500 yıl önceye kadar dayanan bu tarihsel zenginliğin,
bölgenin jeopolitik konumundan kaynaklandığını belirtti.
Kral Yolu ve İpek Yolu'nu, Anadolu'nun orta kesiminde birbirine bağlayan d
oğal bir güzergah üzerinde yer alan bölgede ayrıca, Alayhan Kervansarayı,
Suvasa Hiyeloglif Yazıtı, Zeus Kaya Anıtı, Geç Antik döneme ait Osiana

yerleşmesi ve Ortaçağ'a ait Filiköreni gibi kültürel kalıntıların var olduğunu,
bölgenin Anadolu tarihi açısından vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu belirten
Şenyurt, Yassıhöyük'de 4 yıldan beri Demir Çağı tabakalarında yoğunlaştırılan kazı
çalışmaları ile Tabal Krallığının ana merkezlerinden
birisini ortaya çıkardıklarını vurguladı.
Şenyurt, "Son 4 yıldan beri Kentin tamamını kapsayan Tabal Krallığı dönemine
tarihlenen (M.Ö. 9-7. yüzyıl) yaklaşık 1250 metre uzunluğunda şehir surları ortaya
çıkartıldı.Hali hazırda 5 metre yüksekliğe ulaşan bu surların kalınlığı
4-5 metreye kadar ulaşıyor. Taş bedenli olmasına karşın surların üst kısmında
kerpicin de kullanıldığı ve toplam yüksekliğin en alçak kesimde 8 metreye kadar
ulaştığını tespit ettik. Bölgede 1900'lü yılların başından beri bilinen
Acıgöl-Topada ve Gülşehir-Suvasa Luwi Hiyeroglifli yazıtlarının bulunmasının

yanı sıra, bizim yeni tespit ettiğimiz ve koruma altına aldığımız bir yazıt da
bölgenin Tabal Krallığı'nın merkezi coğrafyasını oluşturduğunu gösteriyor.
Bu yıl ki kazı çalışmalarında özellikle kent surlarının yapım tekniği ve dönemsel
gelişim aşamaları tespit edilmeye çalışılacak. Kazılardan elde ettiğimiz
bilimsel veriler, surların ilk kez Hitit İmparatorluğu döneminde yapıldığını
göstermektedir. Demir Çağı yerleşimcileri mevcut surda onarımlar ve eklemeler
yaparak kentin savunmasını daha güçlü bir hale getirmişler. Dönemi içerisinde
oldukça büyük bir askeri garnizon kimliğine de sahip olduğu anlaşılan Yassıhöyük
yöredeki insanların olası saldırılar karşısında sığındığı bir kale kenttir.
Bu yılki en önemli hedeflerimizden birisi de, Yassıhöyük'ün daha eski yerleşim
tabakalarını tespit etmek. Şu ana kadar yüzeyden 4 metre derinliğe kadar
indik ve Hitit dönemi tabakalarına ulaştık. Ancak Yassıhöyük'ün

M.Ö. 2. Bin yılda önemli bir Hitit kenti olabileceğini gösteren buluntular
şimdilik başlangıç aşamasındadır. Bu yıl gücümüzün ve maddi olanaklarımızın
yettiği ölçüde en alt tabakalara kadar inmeyi planlıyoruz. Öyle inanıyorum
elde edebileceğimiz yazılı belgeler yardımıyla, Ovaören Anadolu arkeolojisinin
son 30 yıl içerisindeki en önemli kazı alanlarından birisi olacaktır" diye konuştu.
15 Ağustos tarihine kadar devam edecek olan Ovaören kazısına,
Kültür ve Turizm Bakanlığı'da 100 bin TL'lik maddi kaynak sağladı.

Topada Yazıtı

0 yorum
Geç Hitit dönemine ait Luvi hieroglifi ile yazılmış anıt Nevşehir’in Acıgöl (daha önce Topada) ilçesinin Ağıllı köyü yakınındadır. Yaklaşık 5 metre yüksekliğinde kayalıklarla çevrili, alçak bir platonun doğu tarafında, dışarı doğru çıkık duran bir kayanın düzeltilmiş yüzeyi üzerine kazınmış olan yazıt, çizgilerle ayrılmış 8 satırdan oluşur. Bu kayanın sağ tarafında ana metinden ayrı olarak metini işleyen yazıcıya ait bir imza satırı bulunmaktaydı ancak bu parça 1986 öncesinde tahrip edilmiştir. Oldukça iyi korunmuş olan yazıt Geç Hitit krallıklarından Tabal dönemine aittir. Yazıtın ilk satırı şöyle başlar: “Kahraman Büyük Kral Wasusarma, Kahraman Büyük Kral Tuwati’nin oğlu.” Anıt Tabal Kralı Wasusarma’nın askeri başarılarını ve özellikle Parzuta şehrine karşı yapılan mücadeleyi anlatır. Wasusarma’nın ismi Sivasa, Sultanhanı, Göstesin ve Kayseri’deki anıtlarda da geçmektedir. Warpalawa üç diğer kralın ismini kendi müttefikleri olarak verir: Warpalawa (Bor, İvriz, Bulgarmaden), Kiyakiya (Aksaray) ve Ruwata. Ayrıca savaşta süvari birliklerinin kullanıldığı da bir kaç kez vurgulanmıştır. The Tabal kralı Wasusarma Asur kaynaklarında Wassurme olarak geçer ve Asur kralı Tiglathpileser III tarafından M.Ö. 730 yılı civarında yenilerek tahtından indirildiği bilinmektedir. Dolayısıyla anıt M.Ö. 8nci yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz

0 yorum

Tarihi Camimiz Den Görüntüler

0 yorum

Topak Höyük

5.30.2014

0 yorum
Höyük: Çok eskibir yerleşim yerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş halidir. 1-40 metre yükseklikte 1000-1500 metre genişlikte olur. Kasabamızdaki Yassı Höyük diğerlerinden farklı olarak Arenayı andırır. Yası ve Topak Höyükte günümüze kadar kazı yapılmamıştır.

Uzun yıllar devam etmesi planlanan Ovaören Kazı çalışmaları, bölgenin kalkınmasında oldukça önemli bir unsur olacaktır. Turizm açısından ülkemizin en önemli bölgelerinden biri olan Kapadokya’nın bu unutulmuş kasabası, bilimsel kazı çalışmaları neticesinde açığa çıkarılacak arkeolojik eserler sayesinde, kısa bir süre içerisinde vazgeçilmez bir noktaya erişecektir. Temennimiz, gerek Ovaörenlilerin gerekse tüm Nevşehirlilerin bu büyük projeye sahip çıkması ve Ovaören’in Aksaray-Nevşehir sınırı arasına sıkışmış kaderinin değişmesinde bizlerin
de önemli bir katkısının olabilmesidir.

Yamur Duası

0 yorum
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Powered by  MyPagerank.NetYahoo bot last visit powered by MyPagerank.NetMsn bot last visit powered by MyPagerank.Net